28 Kasım 2007 Çarşamba

Diyabetle Yaşamak


Şeker hastalığı tatile çıkmaya engel değil. Ancak fazla güneşte durulmaması ve rahat ayakkabılar giyilmesi gerekiyor


HATİCE YAŞAR (
Arşivi)Diyabet hastasıysanız düzenli olarak şekerinizi ölçtürmeniz, insülin yapmanız ve ilaçlarınızı dikkatli kullanmanız gerekiyor. Bu, gördüğünüz diyabet tedavisinin başarısını da etkiliyor. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Diyabet Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Satman, diyabet hastalarının rutin yaptırması gereken testleri ve dikkat edilecek noktaları anlattı. Diyabet hastaları nelere dikkat etmeli?


Hangi tip diyabetli olduğunuzu doktorunuzdan öğrenin.

Beslenme proramınız sadece size özeldir. Başka bir hastanın listesi size uygun olmayabilir. Size uygun beslenme programını diyetisyeninize danışarak öğrenin.
Kan şekerinizi doktorunuzun önerdiği sıklıkta ölçün.
3-4 ayda bir doktor kontrolü yaptırın.
3-4 ayda bir HbA1c (A1C) testi yaptırın.
İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanın.
İnsülininizi doktorunuzun önerdiği doz ve zamanda, diyabet hemşirenizin gösterdiği uygulamaya göre yapın.
Yılda bir göz dibi muayenesi yaptırın.
Yılda bir idrarda albumin testi yaptırın.
Her muayenede ayaklarınızı mutlaka kontrol ettirin, tansiyonunuzu ölçtürün.
Ana ve ara öğünleri ihmal etmeyin İnsülin kullanımı sırasında nelere dikkat edilmeli? Hastalar yemek yiyemeyecek durumda ise (iştahsızlık, bulantı, kusma vb. şikâyetleri varsa) insülin uygulamadan önce doktora danışmalı. Günde iki kez insülin yapıyorlarsa, enjeksiyonların arası 10-12 saat olmalı. Hipoglisemi riski açısından yanınızda daima 4-5 adet kesmeşeker veya 1 küçük kutu meyve suyu bulundurun. İnsülin kalemini buzdolabına koymanıza gerek yok. Ama diğer açılmamış insülin kartuşlarını buzdolabının kapak kısmında saklayın. Kullandığınız insülinin ismini mutlaka öğrenin. Ancak doktorunuzun tavsiye ettiği durumlarda farklı insülin kullanın. İnsülin dozlarını kendiniz değiştirmeyin ve her gün aynı saatte uygulamaya gayret edin. İğne uçlarını en fazla iki kez kullanın. Her kullanımdan önce insülin kaleminizin havasını çıkarın. İnsülin yaptıktan sonra ana ve ara öğünlerinizi atlamayın. İnsülinlerin son kullanma tarihlerini mutlaka kontrol edin. Son kullanma tarihi geçmiş veya donmuş insülinleri kullanmak sakıncalıdır. Kalem içindeki insülin kartuşunu açtıktan bir ay sonra değiştirin. İlaç kullanırken nelere dikkat edilmeli? İlaçları doktorunuzun önerdiği şekilde kullanın, aç karnına aldığınız ilaçtan sonra yemeğinizi atlamayın. Kan şekerinin düşük ya da yüksek olması durumunda, doz değişikliği için doktorunuza danışın. İlaçların son kullanma tarihlerini mutlaka kontrol edin. Başkasının kullandığı ilaçları almayın. Diyabet hastalarının seyahat sırasında dikkat etmeleri gerekenler nelerdir? Seyahat öncesi sağlık kontrolünüzü ve gereken aşılarınızı mutlaka yaptırın. Diyabet kimliğinizi yanınızda bulundurun. İlaç, insülin, insülin kalemi, kan şekeri ölçüm aleti ve striplerinizi yedekleriyle birlikte mutlaka yanınıza alın. Sıcak bir ülkeye seyahat yapacaksanız, insülininizi soğutucuya koyun. İnsülinlerinizi bulundurduğunuz çantanızı bagaja koymayın. Kendi arabanızla uzun yolda seyahat edecekseniz, iki saatte bir mola verin ve kısa süreli egzersizler yapın. Tatilde kullanabileceğiniz, rahat bir yedek ayakkabıyı yanınızda bulundurun. Güneşin altında veya çok soğukta uzun süre durmayın. Diyabet tedavisinin başarısı neye bağlı? Günümüzde diyabetin tedavisi insülin takviyesiyle veya pankreası uyarıp insülin salgılanmasını sağlayan ya da insulin direncini azaltan ilaçlar ile yapılıyor. Diyabetli hastalara uygulanan tedavinin özünde, kan glukoz seviyelerini normal bir insandakine yakın düzeyde tutmak hedefleniyor. Hastaların, doktorun önerdiği ve yaşam tarzı değişikliği gerektiren tedavi programına ciddiyetle uyması tedavinin başarıyla yürütülmesini sağlar. Düzenli, dengeli, azar azar ve sık yemek yenmesi, düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması ve aktivitenin artırılması diyabetlilerin yaşam kalitesini yükseltir.


Ayaklar için 'üre'li krem Diyabet hastalarının yaşamları boyunca bir kez diyabetik ayak sorunuyla karşılaşma riski yüzde 25. Diyabetik ayak, hastanın yeterli özen ve bakımı sağlayamaması nedeniyle oluşuyor. Bu yaralar knonikleştiği zaman tedavisi mümkün olmayan bir hale geliyor.


Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın, diyabet hastalarının ayak bakımı için doktor kontrolünde 'üre' içeren krem kullanmalarını istedi. Bu kremler, ter gözeneklerini kapatmadığından yaraların oluşmasını da engelliyor. Diyabet hastası için ayakta yara oluşması demek, ayaklarının kesilmesine kadar gidecek olumsuz sonuçların ortaya çıkması anlamını taşıyor. Oysa alınacak önlemlerle ayaklarda yara oluşmasını engellemek mümkün. Bunun için de diyabet hastalarının ayaklarını her gün titizlikle muayene etmesi gerekiyor.


Isıdan uzak durun Düzenli kontrolün yanı sıra her akşam ılık sabunlu suyla yıkamak, ardından da kişiye özel temiz ve kuru bir havluyla ıslaklığı gidermek ayak sağlığı için önem taşıyor. Doktorların vereceği farklı yüzde içerikli üre kremleri, ayakların nemlendirilmesini, yaraların oluşmasını önlüyor.


Dr. Hasan Aydın, yıkamak, nemlendirmek gibi önlemlerin yanı sıra kullanılan ayakkabıların da özel seçilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayakkabıların yumuşak deriden, ayağı sıkmayan, parmakların rahatça hareket etmesine imkan sağlayan modellerde seçilmesi öneriliyor. Hastaların ayaklarını ısı kaynaklarından uzak tutmasını, fön makinesiyle ayaklarını kurutmamalarını ve önü kapalı terlik giymelerini söyleyen Dr. Aydın, "Diyabet hastalarında his kaybı olduğundan, sıcak hava üfleyen bir fön makinesiyle ayağın kurutulması yanmaya neden olabilir" diyor. Diyabet hastalarının en sık hastaneye yatış nedenleri arasında diyabetik ayak sorunlarının yer aldığına dikkati çeken Dr. Hasan Aydın şöyle konuşuyor:


"Hastalar genellikle ayaklarında yaralar oluştuktan sonra doktora başvuruyor. Biz hastalara her geldiklerinde ayak muayenesi yapıyoruz ama hastaların da kendilerini muayene etmesi lazım."
Ana sorun damar tıkanması Diyabetik ayakların tedavisi üç hafta-üç ay sürüyor. Bu konuda çeşitli tedavi seçenekleri var. Ancak tedavi endokrinoloji, dermatoloji, ortopedi, plastik cerrahi, damar cerrahisi, fizik tedavi ve ayak bakım uzmanlarının yer aldığı bir ekip tarafından yürütülmeli. Tedavinin en önemli seçeneğini hastanın diyabetini iyi kontrol etmesi oluşturuyor. Ardından ayaklara pansuman yapılıyor, antibiyotik veriliyor, ölü dokular temizleniyor. Bu hastalardaki ana sorun damar tıkanıklıkları olduğundan anjiyoplasti tercihen lazerli anjiyoplasti ile yapıldığında damar açıklığının sağlanması tedaviyi hızlandırabiliyor. Hiperbank oksijen tedavisi de yara iyileşmesinde fayda sağlayabiliyor. Tedavide en önemli unsur, yara oluşmasını önlemek. Yara oluştuktan sonra uygulanan tedavi başarılı omuyorsa, ayağın kesilmesi gerekiyor. Bir ayağını kaybeden hastaların diğerinin bakımını iyi yapmaları büyük önem taşıyor.


Kan şekerini doğru ölçmek için iyi bir cihaz seçin Diyabet takibinde kan şekeri ölçümü son derece önemli. 1969 yılında ilk kez Bayer tarafından bulunan ve bugün artık cebe sığacak kadar küçük boyutlara ulaşan şeker ölçüm cihazlarıyla kan şekeri evde ölçülebiliyor. Bu cihazlarla kan şekerini sıkı bir şekilde takip etmek mümkün. Manuel olanların yanı sıra teknoloji ürünü son model şeker ölçüm cihazları da hastaların işini kolaylaştırıyor. Bu cihazlar, diyabetlilerin hastalıklarını kontrol altında tutmak için hastanede harcadıkları zamanının azalmasına yardımcı olduğu gibi sürekli kan şekeri takibi, kan şekerinin aşağı-yukarı inip çıkarken yaptığı rahatsızlıkları önlemede de avantaj sağlıyor. Böylece, bir yandan oluşabilecek ani şeker düşmesi ya da ani şeker yükselmesinin de önüne geçilmiş oluyor. Kan şekerinin gün içindeki değişimi yakından izleniyor, tedavinin ne kadar etkili olduğu gözlenebiliyor ve gerektiğinde tedavi değişiklikleri gecikmeden yapılarak iyi bir kan şekeri düzeni elde ediliyor. Cihaz satın alacaksanız bazı kurallara dikkat etmelisiniz:


İyi bir şeker ölçüm cihazı kolay kullanılmalı.
Ekrandaki yazı ve rakamlar kolay okunmalı.
Sonuçları güvenilir olmalı.
Kullanılan cihazın doğruluğu denetlenebilmeli.
Cihaz ve stripleri kolay temin edilmeli.
Cihazla ilgili eğitim ve servis olanakları olmalı.
Cihaz ilk satın alındığında hastaya hangi sıklıkta ölçüm yapması gerektiği, kan şekerinin ne olması gerektiği, ölçtüğü sonuçlara göre tedavide nasıl değişiklik yapabileceği öğretilmeli.
Kodlama gerektirmeyen cihazların sağladığı avantajlardan faydalanılmalı. Cihazla şeker ölçümü yaparken dikkat edilecekler:
Cihazın kullanım kılavuzunda belirtilen konulara dikkat edin, ölçüm cihazının kullanımını tam olarak öğrendiğinizde ölçüme başlayın.
Cihazınızı düzenli olarak temizleyin, düşme ve çarpmaya karşı koruyun.
Test çubuklarını ve cihazı, yüksek sıcaklıklardan ve rutubetten uzak tutun.
Çubukların son kullanma tarihini kontrol edin, son kullanım tarihi geçmiş çubukları kullanmayın. Cihazın ve ölçüm çubuklarının doğruluğunu düzenli olarak denetleyin.
Ölçüm yapmadan önce, ellerinizi sabunlu suyla yıkayıp iyice kurulayın.
Kan şekerinizi ölçtükten sonra sonucu günlük kayıt defterine kaydedin.


Doktor kontrolüne giderken ölçüm cihazını, test çubuklarını ve kayıt defterinizi de götürün. Kan şekeri günde kaç defa ölçülmeli? İnsülin kullanıyorsanız ve şekeriniz yüksekse şekeriniz doktorun belirttiği sınırlara inene dek sabah aç karnına, öğlen yemek öncesi saat 11.00, akşam yemek öncesi saat 18.30 ve gece yatmadan saat 22.00'de olmak üzere günde dört kez ölçün. İnsülin kullanıyorsanız ve şekeriniz düzenli ise hergün yerine haftada 1-2 gün ama yine günde dört kez kan şekeri takibi yapılmalıdır.

Hiç yorum yok: