20 Nisan 2008 Pazar

Ekmekte Domuz Katkısı Var


: "Ekmekte domuz katkısı var"

Ekmeğe katılan katkı maddelerini değerlendiren Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç; "Konyalı tüketicinin sağlığı ve geleceği bazı kimselerin siyasi emellerine, kaprislerine ve fırıncıların tamahkarlıklarına alet edilmiştir. Gelinen bu noktada ekmeği artık gramıyla ya da fiyatıyla konuşmanın bir önemi kalmamıştır. Üretici 5 kuruş fazla kazanmak için siyasetçisi ise Konya'da ekmek ucuz diyebilmek için Konyalıya DOMUZ katkılı ekmek yedirmektedirler."
Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
"Ekmek un, su, tuz ve mayadan elde edilmesi gereken bir temel besin maddesidir. 15-20 yıl önce Konya'da ekmek 500 gram olarak satılırdı. Enflasyonist ortamda ekmeğin fiyatı yerine gramıyla oynayarak ekmek 400-300-250-200-150 grama kadar düşürüldü. Endüstrileşmenin seri üretim nedeniyle tasarruf sağladığı üretim maliyetlerini azalttığı ifade edilirken, ülkemizde buğday üretiminin artmasına ve fiyatının düşmesine karşın ekmekte sürekli maliyet artışı oldu.
Çünkü ekmekte kapitalistleşmenin, liberalleşmenin ve sömürge düzenin kurbanı oldu. Batı endüstrisinin dayattığı insan sağlığı ile inancına aykırı modeller insan ruhu gibi ekmeği de bozdu. İnsan bozulunca ekmeğin bozulması ya da ekmek bozulunca insanın bozulması da denilebilecek bir süreç yaşandı.
İslam inancında ve geleneklerimizde ekmek ayrı bir öneme sahiptir. Son 20 yıla kadar yolda bir ekmek kırıntısı gören kişi Peygamberi bir gelenekle onu alır öper temizler yenilebilecek durumda ise yer ya da kuşlara ikram ederdi. Ama şimdi çöplüklerimizden tonlarla ekmek toplar hale geldik. 'İsraf haramdır' anlayışından israfçı bir topluma dönüştük.
Dünya sağlık örgütü verilerine göre Türk halkı en çok ekmek tüketen halktır. Bunun yanında dünyanın en sağlıksız ve kalitesiz ekmeğini de Türk halkı tüketmektedir. Tüketiciler Birliği olarak 2004 yılından bu yana ekmekle ilgili birçok mücadelenin içinde yer aldık. Önemli çalışmalar yaptık. Gördük ki ekmek, ekmek olmaktan çıkmıştır. Ekmek katkı maddecilerinin insan sağlığını ve inancını tehdit ettiği bir zehir topuna dönüşmüştür. Ekmeği sadece fiyatıyla gündeme getirenler, seçim kaygısı, pazarlama kaygısı gibi ahlaki olmayan kaygılar insan sağlığının, toplum sağlığının önüne geçmiştir. Dindar olduğunu iddia edenlerin bile aldırış etmediği bir aymazlıkla karşı karşıyayız. Bu güne kadar geri adım atılır düşüncesi ile temkinli olarak tüketicilerimizi bilgilendirdiğimiz ekmeğimizde maalesef domuz katkısı vardır. Bu yüzden Tüketiciler Birliği yönetimi olarak biz piyasada satılan ekmekleri almıyor ve yemiyoruz.
Çünkü biz içinde domuz ya da benzer yenmesi sakıncalı hayvanlardan elde edildiği bilinen, E472e olarak kodlanan Mono ve Digliserid Diasetil Tartarik Asit Esterleri'nin bulunduğu bir ekmeği yememiz mümkün değildir. Bu büyük oranda hayvansal menşeili olup yağı bol olan domuzdan elde edilme ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Bu madde ile ilgili tüm üreticiler kendi ürünlerinin domuzdan mamul olmadığını sözle ifade etmekte ancak 'sağlıklı ve güvenilir belge' sunmakta zorlanmaktadırlar. Ekmeğin 150 gram olarak üretilebilmesi için katkı kullanmak zorunda olduklarını söyleyen fırıncılar ekmeğin 300 grama çıkarılmasıyla katkı kullanmaya gerek kalmayacağını açıklamalarına rağmen yine bildiklerini okuyup 150 gram ekmeğe zam katkıya devam mantığı ile tüketicinin karşına çıkmışlardır.
Ekmek Tebliği'ne göre ekmeğin üzerinde etiket olmalı ve ekmek poşetle satılmalıdır. Ekmeğe domuz vb. ürünlerden elde edilen katkılarında etiketine yazılması etiket tebliğine göre zorunluluktur. Ancak bütün bunların hiçbiri yapılmamaktadır. Tarım İl Müdürlüğü yasal denetim görevlerini yapmayarak suç işlemektedir. Yetkililer haklarında derhal suç duyurusunda bulunacağız.

8sutun

Hiç yorum yok: